27 Kasım 2012 Salı

Golden Rose Matte+Sephora Purple Jewelry

Daha önce yapıp fotoğrafını çektiklerimden bir tane daha. Hala stoktaki fotoğraflarımı kullanıyorum :)



Golden Rose Matte 09 mor renginin üzerine Sephora Purple Jewelry sürdüm. Bu ojenin içinde yanar döner flakey simlerden oluşuyor. Kızıl, turuncu, yeşile dönüyor. İnanılmaz bir oje ve tırnaklarımda olduğu süre boyunca gözlerimi alamıyordum (3 gün ... :)




Golden Rose'un mat ojelerini çok seviyorum. Bir de Sephora'nın bu büyüleyici ojesiyle bence harika bir kombinasyon oldular.

26 Kasım 2012 Pazartesi

Seni Seviyoruz Gratis

Vallahi seviyorum.
Açıkçası kozmetik ve oje orucundayım ama bugün Gratis'in 100. mağazasının açılışına özel %50 indirim bana yemin bozdurdu.
E kolay kolay gelmiyor bu fırsat. İşte aldıklarım


Maxfactor False Lash Effect: Ev arkadaşım G.'den otlanarak kullanıp çok memnun kaldığım bu rimeli stokladım. 45TL normal satış fiyatı

Golden Rose:225 numaralı ruju. Turuncumsu bir pembe 3,5 liraya falan geldi sanırım

The Balm Shelter renkli nemlendirici. Anlatmaya gerek yok. Ünü malum :) 40 TL normal satış fiyatı

VE çok istediğim ve ihtiyacım olan The Balm'ın Shady Lady far paleti. 50 TL normal fiyatı.
Swatchları da aşağıda.




Ancak Balm Jovi far paleti ile bunun arasında çok kaldım. Sanırım yarın da eğer bulabilirsem Balm Jovi'yi alacağım.
Bir de jel eye liner almayı çok istiyordum ama Bahçelievler mağazasında kalmamıştı. Umarım başka yerde bulabilirim.

Bunlarda ev arkadaşım G.'ninkilerle birlikte grup fotoğrafı :)


Sevgiler
E&G

25 Kasım 2012 Pazar

Pazar Cevherleri 2


Bir önceki yazının devamı olarak geri kalan Lady Rose ojelerini bahsetmek istiyorum. Açıkçası hiç bir yerde rastlamış değilim bu markaya. Bakırköy pazarında sıradan bir kozmetikçi tezgahında tanesi 1TL olarak satılmaktaydı. Bir çok ilginç rengi vardı ve bende bu üçünü almaya karar verdim.

1.Soldan 2. olan S3 kodlu Lady Rose arkadaşımız uçuk fıstık yeşili ve içinde gümüş/beyaz cam kırıkları olan bir oje.  Çok güzel bir oje. Bu ojeyi daha sonra başka bir ojeyle birlikte kullandığımda muhteşem bir sonuç almıştım. Onu da başka bir yazıda anlatırım artık.

 Yakından içindeki cam kırıkları seçilebilmekte


2. Sıradaki oje sağdan ikinci turkuaz mavisi ve yeşil/altın duochromedan öte triochrome oje. Böyle bir ojeye pazar tezgahında rastlamak zaten en şaşırtıcısıydı. İnanılmaz göz alıcı ve renklerin geçişi çok bariz. Elimde çok fazla yurt dışından oje olmadığı için hiç bir şeyle kıyaslayamıyorum ancak herhangi bir markanın rengiyle benzeşiyorsa lütfen bana da söyleyin :) Ojenin kodunu da bilemiyorum etiketi çıkmış :(



Ojemiz güzel olduğu kadar da inatçı. Oldukça zor sürülüyor ve ince yapıda. Her duochrome oje gibi fırça izleri de belli oluyor. Bütün gün uğraştırdı beni aslında. O kadar kat sürüp bir türlü kurumayınca bir türlü sabit duramayan ben illaki bir yerlerini bozdum ve yeniden sürmek zorunda kaldım. 


3. Son olarak en sağdaki altın pulları olan G11 kodlu arkadaşımız. Şeffaf sayılabilecek cilanın içinde ince altın rengi simler ve büyük yuvarlak altın rengi pullardan oluşuyor. Genelde süsleme amacıyla kullanıyorum bunu. İdare edebilecek bir oje . 



İşte bu bir pazar macerasından yanıma kar kalan ojelerim. Belki elimdeki ojelerim arasında en sevdiklerim ve bayıldıklarım değil ama hiç tahmin etmeyeceğim bir yerde karşıma çıkmaları ve şaşırtıcı kaliteleri onları benim açımdan yazmaya değer kıldı

Pazar cevherleri 1

Bir cumartesi Bakırköy pazarına gittiğimizde pazar mazar dinlemeyip yine tüm kozmetikçi tezgahlarında duraklayıp duruyordum. Bir yerde 1 Liraya oje yığmışlar ve satıyorlardı.

Tabi ki merakımdan kesin bir şey bulurum ben dedim veeee çok şaşırtıcı şeyler çıktı karşıma .....



İşte bu dört güzelliği almaya değer gördüm.

1. Flormar'ın üzerindeki etikete bakılırsa 205 numaralı ojesi. ANCAK Flormar'ın böyle bir ojesini daha önceden hiç görmedim açıkçası. Beyaz bir oje ve hafif mavi sedefli bir yapısı var. İçinde de siyah noktacıklar... Çok ilgi çekici bulduğum için hemen kaptım.



Mavi dönüşümü rezalet telefonumun kamerasıyla bile belli olabilmekte :) VE bir diğer dikkat çekici nokta Fransa'dan ithal edilmiştir diyor... Bildiğim kadarı ile Flormar bir Türk markası ve üretimi Türkiye'de yapılmakta. Bu yüzden bu ibare çok dikkatimi çekmişti.  (Kendimi de bir dedektif gibi hissediyorum resmen :)
Küçük bir google araştırması ile bu sene için Flormar'ın %51'lik hissessinin Yves Rocher tarafından alındığı öğrendim. Ama bence bu ojenin bununla alakası yok... Belki de çok eski bir üretimdir neyse...

Tırnakta duruşlarını merak ediyorsanız eğer onlar da şöyle:




Oldukça ince bir yapısı var ve muhtemelen 3 kat sürmüşümdür. Buna rağmen hala tırnak uçlarım transparan. Açıkçası o günden beri bir daha sürmedim bu ojeyi. Belki ilerde bir süslemede tekrar kullanırım ama tek başına bir daha düşünmüyorum. 

Diğer ojeleri de bu yazıyı çok uzun tutmamak için diğer yazıda detayl anlatmayı istiyorum :)

Sevgiler
E.
Bir süredir kendi kendime değişik ojelerin peşinde koşup, tırnaklarımı süslemeye çalıştığım için arada tırnaklarımın fotoğraflarına çekiyorum.
Bu suretle ablama, ev arkadaşıma ve çevreme eziyet ettiğim doğrudur. Artık bunu globalleştirmek istediğimden işte yaptığım ilk denemelerden biri. 

Bunu ablamın nişanı için yapmıştım. Ne yazık ki arabada tangır tungur giderken cep telefonumun kamerası ile çekildiği için biraz net değil ve detaylar seçilemiyor...



Bu da daha yakın ve net hali. Genel olarak nasıl yaptığıma gelecek olursak, oldukça basit.

Malzemelerimiz:
Flormar Supershine Miracle Colors U30
Flormar 387
Pamuk


U30'u önce sürüp iyice kuruyana kadar bekliyoruz. Tamamen kuruması çok önemli. Bu ojeyi kullanmamın nedeni hem siyah olup hem içinde de altın pırıltıları barındırdığından, bu uçlardan diplere doğru renk geçişini dengelemekti.

Daha sonra küçük bir pamuğu top yapıp fırçayla küçük bir bölgeye ama bolca 387'yi sürüyoruz. Biraz kağıda bastırarak fazlalığı alabiliriz. Hem de buğulu ve geçişli efekti rahatça sağlamış olacağız. Tırnağın uçlarına yoğun   , ortalarına doğru hafifçe pamuğu pıt pıt pıt diye değdiriyoruz. Eğer pamuğun üzerindeki yeterli gelmez olursa, biraz daha fırçayla sürebiliriz.

ve TA DA !!

Hoşgeldin Bana

Uzuuun zamandır oje bloglarını ve sitelerini takip edip kendi kendime bir şeyler yapan biri olarak "Benim de blogum olsun! Benim neyim eksik ya?" diye koyuldum işe. 

Nasıl başladı bu oje merakım peki? 

Açıkçası bir an durup hayatıma baktım ve "E benim hiç hobim yokmuş ya" diye farkettim. Bir şekilde diğer oje bloglarını takip etmeye başlayıp, harika şeylerin yapılabileceğini gördükçe çok heyecanlandım açıkçası. Hayır oje neden heyecanlandırır bir insanı orası da ayrı mevuz :)

Lafın kısası, sırf kendime bir hobi edinmek için bu hobiyi seçtim :)

Açıkçası yapılan o kadar güzel şeyler var ki; fotoğrafları gördükçe, dünyada bir sürü ilginç ojelerin olduğunu bildikçe yerimden çatır çatır çatlıyorum.

Tabi ben kendi halinde, kendi küçük çevresinde sınırlı düzeyde ojelere ulaşan biriyim. Ama benim durumumdaki diğer oje meraklıları için varlığımı da göstermek istedim

Haydi hayırlı uğurlu olsun!

(Alkışlar ve kurdele kesilişi)